Kambiyo senedinde malen kaydı - Menfi tespit davası - İspat külfeti
"MALEN KAYDI"NA GENEL BAKIŞ
Öncelikle malen kaydının ne olduğu, ispat açısından işlevi, malen kaydının aksini savunmanın getireceği sonuçlar, malen kaydına karşı yazılı delille ispatın istisnalarını genel olarak açıklayan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun şu kararına bakmakta fayda var :
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/2402 K:2015/1532
- "bedel kaydı" kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin (borçlunun), senedin lehdarından (alacaklıdan) karşı edayı aldığını ispata yarar. ... Bedel kayıtları daha çok keşideci ile lehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Kişisel def'i nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır.
- Sözü edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir. Bedel kaydı içeren bononun lehdarı, artık senedin “kayıtsız ve koşulsuz bir borç ikrarı olduğu” yolundaki soyutluk kuralına dayanamayacaktır.
- Borç ikrarını içeren bir belge aleyhine kanıt sunulabilir. Ancak; ikrar borcun nedenini içeriyorsa, sadece bu nedenin gerçekleşmediğinin kanıtlanması gerekir (YİBK'nun 12.4.1933 gün ve 1933/30-6 sayılı ilamı).
- Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı "malen" kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta'lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi ta'lil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni "mal" ya da "nakit" olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. Buna senedin ta'lili denmektedir. Bu anlamda ta'lil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir.
- Nihayet, “malen” ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edilmiştir. Alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğü yoktur. Yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğini borçlu kanıtlamak yükümlülüğündedir (HGK’nun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 17.04.2015 gün ve E:2013/19-1622, K:2015/1238 sayılı ilamları).
senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı-borçlu takibe konulan bononun bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerekir. Takibe konu yapılan senedin (bononun) metninden bu anlaşılamadığı gibi, davacılar bu iddiasını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil de dosyaya sunmamıştır. Zira, davacılar, senedin (bononun) keşidecisi ve kefili, davalı da lehtarı bulunduğuna göre, senedin tarafı olan davacı üçüncü kişi olmadığından, bedelsizlik iddiasını tanıkla değil, usulün öngördüğü biçimde yazılı delille ispatlaması gerekir.
Bunun yanında, tanık dinleme yoluyla bonoların geçersizliğinin ispatı ancak, 18.03.1959 gün ve 18/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki şartlar dairesinde mümkün olduğundan, eldeki davada ise, bu şartlar da gerçekleşmemiştir.
AKSİNİN SÖZLEŞME İLE İSPATI
- taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davacının davalıya senet vereceği hususunda hüküm bulunmakta ise de, dava konusu senedin bu sözleşme kapsamında verildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı, şayet takibe konu edilen senedin, sözleşme nedeniyle davacıya ödenen hizmet bedelinin teminatı olarak verildiği kabul edilirse, senette malen kaydı bulunması nedeniyle, senedin nakit karşılığında alındığı, diğer bir ifade ile alınan hizmet bedeli karşılığında keşide edildiği hususunda ispat yükünün davalının üzerinde olacağı,
- Menfi tespit talepli davada; davacı vekili, takibe konu bononun taraflar arasında imzalanan 02/02/2011 tarihli sözleşme kapsamında davalıya teminat amaçlı verildiğini ve sözleşme kapsamındaki hizmetin davacı tarafça verilmesine rağmen bedelin ödenmediğini ileri sürmüştür. Sözleşmede davacıya 130.000 Amerikan Doları hizmet bedelinin kademeli olarak ödeneceği , davacının aldığı hizmet bedeli karşılığında kendi adına düzenlenmiş senet vereceği ve işin sonuca varmaması halinde davacının aldıklarını iade edeceği kararlaştırılmışsa da; davaya ve takibe konu bononun sözleşme kapsamında verildiği ve teminat senedi olduğu sözleşmeden anlaşılamamaktadır.
Dava ve takip konusu bononun düzenleme sebebi bölümünde ''nakden'' kaydı bulunmaktadır. Davalı senedin borç para karşılığı düzenlendiğini savunmuş, davacılar ise, taraflar arasında buğday alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu bononun avans olarak davalıya verildiğini, ancak buğdayın teslim edilmediğini iddia etmiştir. Bu durumda, bononun düzenleme sebebini talil eden davacıların iddiasını yazılı delillerle kanıtlaması gereklidir. Başka bir anlatımla, ispat külfeti davacıda olduğundan yerel mahkemenin ispat külfetinin tayininde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacılar delil olarak 22.01.2010 tarihli ''Özel Sözleşme'' başlıklı belgeye dayanmış, yerel mahkemece de bu belgenin davacının iddiasını kanıtlamaya elverişli olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa söz konusu belge altında davalı ...'in imzası bulunmamaktadır.
"MALEN KAYDI"NIN AKSİNİN İSPATINDA YAZILI DELİL KURALININ İSTİSNALARI
- Kambiyo senedi niteliğindeki bononun tefecilik sebebiyle düzenlenip, karşı tarafa verildiğini ispat edebilmek için, kural olarak, yasal deliller (ikrar, yazılı delil) bulunmalı veya 18.03.1959 gün ve 18/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki şartlar dairesinde, diğer bir ifade ile açık muvafakatle dinlenebilen tanık beyanları veya eldeki davada olduğu gibi tefecilik yaptığı iddia olunan kişi hakkında açılmış ve mahkumiyetiyle sonuçlanmış bir ceza mahkemesi kararı bulunmalıdır
- Bunun yanında, 18.03.1959 gün ve 18/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, tanıkla kanıtlama yasağı, yalan tanıklığı önleme ve davada tarafların çıkarlarını koruma amacına yöneliktir. Değeri belli miktarı aşan hukuki işlerin tanıkla kanıtlanması yasağına ilişkin ilkeler, kamu düzeni düşüncesiyle yasaya konulmuş hükümlerden değildir. Ancak, yazılı sözleşme ile ya da duruşma tutanağında usulüne uygun olarak belgelendirilmiş ikrar ile anlaşılan açık bir muvafakat bulunduğu takdirde sadece belli tanıklar dinlenebilir.
- İcra takibine konu olan bonolarda bedel kaydı "nakten" olarak gösterilmiştir. Davalı iş sahibi ... savcılık ifadesinde davacılara sattığı daire karşılığında bonoların alındığını ve bedelin ödemediğini kabul ederek bonolardaki bedel kaydını "talil" etmiş olup, bu halde bonoları, davalılara sattığı daire karşılığı (malen) aldığını ispat külfeti kendisine düşmektedir. Ne var ki, davalı iş sahibi ... Ceza Mahkemesi'nin 2015/176 Esas sayılı dosyasında, tehdit suçundan açılan davada, 19.04.2012 tarihinde katılan olarak verdiği beyanında "sanık (davacılardan ...) benim inşaatın doğalgaz işlerini yapacaktı, onun karşılığında da kendisine bir daire verdim ve tapusunu devrettim, o da malzemeciye bu daireyi devretmiş, sanık tapuda dairenin devrini aldıktan sonra 5.000,00-10.000,00 TL'lik iş yaptı, 150.000,00 TL'lik iş yapacaktı, işi yarım bırakıp gitti. Babasından kefalet alarak daha doğrusu sanıktan aldığım senedin altına kefil olarak babasının da imzasını alarak, aldığım senedi icraya koydum, babasının dairesini haczedip icra yoluyla sattım bunun üzerine sanık benim cep telefonuma -bu işin sonu kanlı bitecek- şeklinde mesaj attı" ifadesinde bulunmuştur. Davalı ... ceza mahkemesindeki bu beyanı ile, bonoların sözleşmenin teminatı olarak davacılar tarafından verildiğini kabul etmiş olup, bu beyan 6100 sayılı HMK'nın 188/I maddesi uyarınca mahkeme için ikrar niteliğindedir. İkrar, ikrar eden aleyhine kesin delil teşkil eder ve dolayısıyla ikrar olunan hususlar yanlar arasında çekişmeli sayılmaz. Bu durum da, diğer davalı yetkili hamil ... vekilinin cevap dilekçesinin 2. sayfasının 3. maddesinde yazılı "sözkonusu iş yapılmamış ve karşılığında müvekkillerinin kendilerine devrettiği taşınmaz karşılığında alınan senetler takibe konu edilmiştir" beyanı ve dosya kapsamı dikkate alındığında, dava konusu her üç bononun da sözleşme konusu işin teminatı olarak verildiği anlaşılmaktadır.
- Dava, bonolar nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf, dava konusu bonoların alınacak mal karşılığı verildiğini, ancak davalının malları teslim etmediğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise davacının aldığı mallara karşılık bonoları düzenleyip teslim ettiğini savunmuştur. Davaya konu bonolar malen kaydıyla düzenlenmiştir. Kural olarak malen kaydı ile düzenlenen bonolar malın teslim edildiğini ve bonoların da bu nedenle düzenlendiği anlamına gelir. Somut olayda taraf defterlerini inceleyen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; taraf defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerin delil niteliğinde bulunduğu, dava konusu bonoların her iki taraf ticari defterlerinde davacı lehine kayıtlı olduğu ve davacının bu bonolar nedeniyle 100.000,00 TL alacaklı göründüğü yolunda tespitte bulunmuştur. Konunun açıklığa kavuşması açısından raporu düzenleyen bilirkişi istinaf aşamasında dairemizce dinlenmiş, bilirkişi ... 14/11/2018 tarihli duruşmada; davacının senet karşılığı alıcılar hesabına kayıt yaptığı, yıl sonunda da sipariş avansları hesabına kayıt yaptırdığı, davalı defterlerindeki kayıtların da aynı mantıkla yapıldığını, mal teslimine ilişkin bir kayıt bulunmadığını beyan etmiştir. Somut olayda malın teslim edilmediğini davacı tarafın ispat etmesi gerekmekte olup davalının tacir olduğu, aynı zamanda kendi aleyhine delil niteliğinde bulunan ticari defterlerinde dava konusu bonolar nedeniyle ticari hesaptan 100.000,00 TL davacıya borçlu gözüktüğü anlaşıldığından, davacının davasını kanıtladığı, bu itibarla davalı tarafın istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır
"MALEN KAYDI"NIN AKSİNİ İDDİA ETMENİN SONUÇLARI
- davalı, senetlerde “malen kaydı olduğunu, davacının borç karşılığı senetlerin verildiğini belirtmesiyle senet nedenini talil ettiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiş; mahkeme de davalının savunmasını benimseyerek, yazılı delille ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, icra takibine konu senetler üzerinde “malen kaydı olduğu görülmekle, davacı borç ilişkisi karşılığında bu senetleri aldığını belirttiğinden, senetlerin ihdas nedenini talil etmiş ve ispat yükünü üzerine almıştır. Ancak davacının delilleri arasında davalı tarafından imzası inkar edilmeyen belge bulunmaktadır. O halde mahkemece, temel borç ilişkisi ve karz aktine ilişkin davacı yanca sunulan bu belgenin getirtilip karz akdinin varlığına kanıt oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu belgenin değerlendirme dışı bırakılmak suretiyle, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
- Dava, ihdas nedeni bölümünde "malen" kaydı bulunan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu senedin davacının müvekkiline olan kira borcu nedeniyle düzenlendiğini savunmuş ve böylece senedin ihdas nedenini ta' lil etmiştir. Bu durumda mahkemece ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeden, eksik inceleme ve ispat külfetinin yanılgılı tespiti sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
- Dava, malen düzenlenmiş bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılar, dava konusu senedin teminat senedi olduğunu iddia etmektedirler. Düzenlenme nedeni bölümünde “malen kaydı” bulunan senet karşılığında mal teslim edilmiş olduğunun kabulü gerekir. Senede karşı ileri sürülen her türlü iddia yazılı delille kanıtlanmalıdır. Dava konusu senedin davalının ticari defterlerine kaydedilmemiş olması senedi hükümden düşürmez. Mahkemece, delillerin değerlendirilmesinde bu yönde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
- senet metninde bedelin "malen" kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacılar bu senedin dava dışı kooperatifin borçlarının teminatı olarak verildiğini iddia etmişler davalı ise savunmasında yaptığı imalâtlar karşılığı verildiğini iddia ederek senet metnini talil etmiştir. Bu durumda ispat külfetinin davalı tarafa ait olacağı açıktır.
- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu senedin ihdas hanesinde malen kaydı bulunmasına rağmen davacının senedin hatır senedi olduğunu iddia etmesi davalının da nakden düzenlendiğini savunması karşısında somut olayda çift taraflı talil söz konusu olup çift taraflı talilde ispat külfetinin yer değiştirmeyip davacıda bulunmasına ve davacının iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
- Asıl dava yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı, canlı hayvan satımı karşılığında davalı tarafından verilen senet bedelinin ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış, davalı takibe konu senetlerin zorla imzalattırıldığını savunmuş, mahkemece; davacının, takibe dayanak yaptığı senet metninde “malen kaydı bulunmasına rağmen daha sonra bunun aksine senedi, iade edilen çekler ve cari hesap ilişkisine dayanılarak alındığını iddia etmekle davacının senet metnini talil ettiği gerekçesiyle ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davacının davalıya canlı hayvan ya et teslim ettiğini, karşılıksız kalan çekleri davalıya iade ettiğini, dolayısıyla senede dayalı alacağını ispatlayamadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki takip konusu 01.09.2008 vade tarihli 69.000,00 TL bedelli senette malen kaydı olmasına rağmen davacı, davalının kendisinden canlı hayvan alıp sattığını, karşılığında verdiği çeklerin karşılıksız çıkması üzerine çekleri bankaya iadesi halinde kredi kullanabileceğini beyan etmesi üzerine kendisinde bulunan karşılıksız çekleri davalıya iade ettiğini, davalının açık hesaptan da borcunun bulunduğunu, tüm borçlarının karşılığında da takibe konu senedi düzenleyerek kendisine verdiğini beyan etmekle, davacının senedi talil ettiğinden söz edilemez.
- Davacı, davalıya satıp teslim ettiği mallara ilişkin fatura alacağının tahsili için icra takibi yapmış, davalı fatura bedelleri için senetler verdiğini, senetlerin ödendiğini savunmuştur. Davalının savunmasına dayanak olan ve üzerinde ödendiğine dair şerh bulunan senetlerden malen kaydı bulunan senetlerin dava konusu faturalara ilişkin olduğunun kabulü yerindedir. Bunun aksinin davacı tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerekir. Ancak davalının savunmasında belirtilen senetlerden 14/06/2010 keşide tarihli 30/09/2010 vade tarihli 1.500 TL bedelli senette nakden kaydı bulunduğundan bu senet bedeli borçtan mahsup edilemez.
"MALEN KAYDI" KARŞISINDA TİCARİ DEFTERLERİN DURUMU
- Dava, malen düzenlendiği iddia olunan senetlere konu mal teslimi gerçekleşmediğinden borçsuzluğun tespiti istemine ilişkin olarak açılmştır. ... Dava, malen düzenlendiği iddia olunan senetlere konu mal teslimi gerçekleşmediğinden borçsuzluğun tespiti istemine ilişkin olarak açılmştır.....Kambiyo senetleri, illetten mücerret olup senette yer alan kaydın aksini iddia eden taraf iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı yan, tüm senetlerin mal karşılığı düzenlendiğini iddia ettiğinden ispat yükü davacı yandadır. Mahkemece ispat yükünün davacıda olduğunun dikkate alınması ve kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeni ile defter incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun dikkate alınmayarak kesin delille ispatlanamayan davanın reddine karar vermesi yerindedir.
SÖZLEŞME KAPSAMINDA VERİLDİĞİ SABİT OLAN MALEN KAYDI BULUNAN SENET
- Davacı iş sahibi şirket verdiği bonolarla iş bedelini peşin olarak ödediği halde, davalı yüklenici şirket sacların teslim edildiği konusunda bir belgeyi dosyaya koymamıştır. Verilen bonolarda malen kaydının bulunması bonoların mal karşılığı verildiğini gösterir. Eser sözleşmesine konu teşkil eden malların teslim alındığını göstermez.
- Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu bononun ihdas nedeni olarak malen kaydı bulunmaktadır. Bu durumda malın teslim edilmediğinin ancak davacı keşideci tarafından yazılı delille ispatı mümkündür. Davalı senedi talil etmediğine göre bu konudaki ispat yükü davacıya ait olup, mahkemenin ispat yükünde yanılgıya düşerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği gibi, dava konusu bonoda davacı ....... bonoyu avalist olarak imzalamış olması nedeniyle TTK'nın 702/2. maddesi hükmü uyarınca aval veren kişi borç şekle ait noksanlıktan başka sebeple batıl olsa da, borçtan sorumlu olması nedeniyle bu davacı tarafından açılan davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
- Bononun tanzim tarihinde tahrifat yapıldığına yönelik iddia, İİK.nun 170/a maddesi kapsamında şikayettir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez. Ancak tahrifat öncesi tanzim tarihinin, bononun vade tarihinden sonrasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde ise senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali sonucunu doğurur
SENETTE NAKDEN VEYA MALEN YAZMAMASI
Nitekim, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 17.maddesini yorumlayan 12.04.1933 gün ve 30/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, borç ikrarını içeren beyyine aleyhine delil ileri sürülebilir, ancak ikrarda borcun sebebi açıklanmış ise, davalı bu sebebin gerçekleşmediğini kanıtlayabilir. Eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise, davalı önce ikrarın belli bir sebebi bulunduğunu, sonra bu sebebin gerçekleşmediğini kanıtlamak hakkına sahiptir. Görüldüğü üzere, 1086 sayılı HUMK’nun 290.maddesi ile 12.04.1933 gün ve 30/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelsizlik iddiası ispat edilebilecektir.
Bono, belli bir borç ikrarını içeren kambiyo senedi olup, bononun belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşideci olan davacıdadır. Dava konusu edilen bonolarda “nakten kaydı bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ESAS NO : 2017/19-1639 KARAR NO : 2019/170
2.4.1933 T. 1932/30 E. 1933/6 K. İçtihadı birleştirme kararı gereğince senette borcun sebebi belli ise sebebin gerçekleşmediğini, belli değil ise önce sebebi bulunduğunu ve sonra da sebebin gerçekleşmediğini yazılı delillerle ispatlamalıdır.