İmza inkarının TMK 2. maddesi anlamında iyiniyet kurallarına uygun bulunmaması
Bu yazımızda imza inkarının TMK 2. maddesi anlamında iyi niyet kurallarına uygun olup olmadığının tartışıldığı yargı kararları özetlenerek sunulmuştur.
İmza incelemesinde aidiyet bulunmadığı tespit edilse de; aidiyete ilişkin ikrarın etkisi
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E:2015/15336, K:2016/5077
- Mahkemece toplanan delillere göre, her ne kadar çeklerdeki imzaların raporda davacıya ait olmadığı belirtilmiş ise de, davacının savcılık aşamasındaki ikrar mahiyetindeki beyanında damat adayı olan ve kızının sözlüsü olduğunu belirttiği ....'ye çekleri imzalayıp verdiğini açıkladığı, esasen imza kendisine ait olmasa bile muvafakatıyla çeki vererek dolaşıma girmesini sağladığı, daha sonra çekin rızası hilafına bu kişi tarafından hileyle alındığını ve imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek çelişkili beyanda bulunduğu, bu aşamada imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının TMK'nın 2. maddesi ile de bağdaşmadığı,
İmza incelemesinde aidiyet bulunmadığı tespit edilse de; bu imzaların alacaklı sıfatıyla kendisinin takibe koyduğu senetteki imzalar ile aynı olması
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Esas: 2018/3655 Karar: 2021/1351
- Davacı vekili, davalının 5 adet çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, çeklerin arkasındaki davacı adına atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını, icra takibinde yapılan tebligatın muhtara yapılması nedeniyle takibin kesinleştiğini belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının oranında kötüniyetli takip tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
- Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu yapılan 5 adet çekten 4 adedindeki davacıya ait ciranta sıfatıyla atılan imzaların davacı tarafından alacaklı sıfatıyla İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasına konu edilen çekteki imzanın aynı olduğu, davacının seri şekilde düzenlenen çeklerde lehtar ciranta sıfatını taşıdığı, imza inkarında bulunduğu bir kısım çeklerle ilgili alacaklı sıfatıyla icra takibi yapıp aynı mahiyetteki dava konusu 4 adet çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesinin iyiniyet kuralıyla bağdaşmayacağı, (Yargıtay 19.HD 2015/15336 Esas, 2016/5077 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere)
- Yargılama sırasında alınan grafolog bilirkişi heyet raporunda, takip konusu 5 adet çekin arka yüzündeki birinci ciranta imzalarının davacının eli ürünü olmadığı, İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğünde başlatılan takibe konu yapılan ... seri numaralı çek arkasındaki birinci ciranta imzası ile huzurdaki dava konusu çeklerden 4 adedinin arka yüzlerindeki birinci ciranta imzalarının benzer kaligrafik özelliklere haiz olduklarının tespit edildiği ve aynı (tek bir) şahsın eli ürünü olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Gerçekten de ilk derece mahkemesi kararında isabetle belirtildiği üzere davacının alacak talebine dayanak yaptığı çekteki imza ile imza inkarında bulunduğu bir kısım çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu kanaatine varılmış olup bu yön itibariyle davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir.
Çift imza ile temsil edilen şirketin tek imza ile imzalanan belgelerden sorumluluğu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi Esas: 2021/684 Karar: 2021/979
- müvekkili şirketin Ticaret Siciline tescil edilen imza sirkülerine göre, çift imza ile temsil edildiğini, fakat anılan sözleşmede müvekkili şirket unvanı altında tek imza bulunduğunu ve bu imzanın da müvekkili şirketin eski çalışanı...a ait olduğunu, bu kişinin tescil edilen imza sirkülerinde temsil ve ilzama yetkisi bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin, usulüne uygun olarak imzalanarak yürürlüğe girmediğini, Bu durumda mahkemece, davalı tarafça imzalanmamış, müvekkili tarafından da hem yetkisiz imza hem de eksik imza barındıran bir sözleşmenin dayanak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
- Mahkemece, ..., düzenlenen faturalar ve süregelen ticari ilişki dikkate alındığında davacı tarafın bu aşamada imza usulsüzlüğünü ileri sürmesinin iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğu gerekçesi ile davanın özel şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, söz konusu kararın verilebilmesi için mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
- İbraz edilen sözleşmede davacı adına atılı tek imza bulunduğu ve işbu dosyada davacı vekiline, iki şirket yetkilisi tarafından vekaletname verildiği görülmektedir. Davalı yanca dayanılan sözleşmenin tarafları bağlayıcı olabilmesi için yetkili temsilcilerce ve usulüne uygun olarak imzalanmış olması gerekmektedir.Bu durumda mahkemece, davacının imza eksikliği, sözleşmedeki imzanın yetkili temsilciye ait olmadığı, taraflarca usulüne uygun olarak imzalanmadığı yönündeki itirazları hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İmza inkarında bulunulan senede uzun süre sessiz kalındığı iddiası - Senedi ileri sürene yüklenmesi gereken ispat külfeti
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No:2015/7424 Karar No:2016/3446
- Mahkemece, .., ne var ki davacının imza inkarında bulunduğu sözleşme asıllarının temin edilemediği, bu durumunda imza incelemesi yoluyla davacının iddiasını ispat ettiğinin söylenemeyeceği,..., öte yandan imza inkarına konu evrak 1995 tarihli olup, aradan geçen 18 yıllık süre içerisinde davacının herhangi bir dava açmayıp sessiz kaldıktan ve 19/02/2013 tarihli ... Meslek Birliği cevabi yazısı ekindeki ödeme, dağıtım belgeleri karşısında dava konusu sözleşme ilişkisinden haberdar olduktan sonra 2013 yılında iş bu davayı açarak imza inkarında bulunmasının da MK 2. maddesi anlamında iyiniyet kurallarına uygun bulunmadığı, imza inkarının, sözleşmenin diğer tarafına karşı ileri sürülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
- Oysa, davalı taraf davacının hak sahibi olduğu müzik eserlerini dava dışı yabancı şirket ile yaptığı edisyon sözleşmesi uyarınca yasal olarak kullandığını savunduğuna göre, davalının bu savunması doğrultusunda dava dışı şirket ile yaptığı sözleşmeye dayanak dava dışı “... firması ile davacı arasında yapılan sözleşmenin de geçerli bulunduğunu, yani o sözleşmenin sıhhatli bulunduğunu ispat ile mükelleftir. Bu nedenle mahkemece bu husustaki ispat yükü davacıya yüklenerek sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığının ispat edilemediği sonucuna ulaşılması doğru olmamıştır.
- Bu itibarla, mahkemece, dava konusu müzik eserlerinin yabancı ...t firması tarafından davacıdan devir alındığına dair sözleşmenin aslının davalı tarafından dosyaya sunulması için davalıya süre verilmesi ve bu sözleşme üzerinde imza incelemesinin yaptırılması, bu inceleme sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması, aksi durumda, yani davalı tarafça sözleşmenin aslının sunulmaması halinde de davalının kullanımının yasal olmadığı kabul edilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
İmzaların kısa aralıklarla değiştirildiği iddiası - Hükümet komiserinin katıldığı genel kuruldaki imzanın sahteliğinin iddia edilmesi
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi Esas: 2019/872 Karar: 2021/939
- karara esas alınan Adli Tıp Kurumu imza incelemesi raporlarında itirazlarının değerlendirilmediğini, raporlardaki 2001, 2002, 2003, 2004, 2005,2006,2008,2009 yıllarına ait hazirun cetvelindeki imzaların davacı eli ürünü olmadığı yönündeki kanaat bildiren kısımlarda itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının davadan kısa süre önce noterde attığı imzanın dahi kendisine ait olmadığını ifade ettiğini, bu nedenle imzaları arasındaki benzerlik ve farklılıkların bilirkişilerce teknik olarak incelenmediğini, toplanan imza örneklerinden davacının kısa aralıklarla farklı imzalar attığının belirlendiğini, toplantıya hükumet komiserinin katılmasına rağmen uzun yıllar sonra imzaların kendisine ait olmadığının iddia edilmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu, rapora göre davacının üç farklı imzasının bulunması nedeniyle bu hususun açıklanması gerektiğini, benzer iddialarla açılan davalarda bir birine benzeyen bazı imzaların davacının eli ürünü olduğunun anlaşıldığını, mahkemece raporlara yönelik itirazlarının karşılanmaması nedeniyle kararın eksik incelme sonucu verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
- Davacının yokluğu tespit edilen genel kurul kararlarından sonraki bir kısım genel kurullara bizzat veya vekil aracılığıyla katılmış olması, sahte imzayla düzenlenen genel kurul toplantılarına geçerlilik kazandırmaz.
Adi şekilde yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinindeki imzanın inkarında iyi niyet kuralı
İBRA - TAŞINMAZ - ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT - iyiniyet - yazılı sözleşme - TESCİL - KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ - yazılı delil başlangıcı - satış bedeli - akit tablosu
- davalı taşınmazı satın aldığını savunmuş davacının ileri sürdüğü kat karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı ve kendisine ait olduğu ileri sürülen imzayı inkâr etmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tapuda pay devrini de içerdiğinden, TMK’nın 706, BK’nın 213, TK’nın 26, Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca geçerliliği resmî şekilde yapılmış olmaları koşuluna bağlıdır. Taraflar arasında resmî şekilde yapılmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Her ne kadar sözleşmenin ifa ile sonuçlanması ya da tapuda sözleşme gereği pay devri halinde sözleşmenin geçersizliğini ileri sürmek Daire’mizin 23.10.2002 gün 2457/4795 E.K. sayılı ilâmı ve benzer içtihatları uyarınca iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağından sözleşmenin geçerli kabul edilmesi gerekir ise de şekil eksikliğini ileri sürmenin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağını kabul etmek için öncelikle davalının imzasını ve içeriğini kabul ettiği ya da imzanın davalıya ait olduğu saptanan adî yazılı sözleşmenin bulunması gereklidir.